30 Ocak 2013 Çarşamba

misafirlerimiz geliyor..

          lokmalık kurabiyeler

 
     yarım pk margarin, yarım çay bardağı sıvıyağ, 1 yumurta, yarım su bardağından biraz eksik toz şeker, 1 pk vanilya, 1 pk kabartma tozu ve alabildiğince un ile yumuşacık bir hamur oluşturuyoruz.. hamurdan parçalar alıp silindirik bir şekilde yuvarlıyoruz, dilediğimiz büyüklükte kesiyoruz.. yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine diziyoruz ve 150 derecede pişiriyoruz..



 
          kurabiyelerimiz pişerken buz dolabı poşeti içerisinde tarşın ve pudra şekeri karışımı hazırlıyoruz, yoğunluğunu kendi zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.. şahsen ben yoğun tarçından pek haz etmiyorum.. pişen kurabiyeleri daha sıcakken poşetin içerisine koyuyoruz ve güzelce harmanlayıp hemen tabağa alıyoruz..


saç örgülü milföy böreği



    yaptığım en kolay milföylü börekti diyebilirim yumuşayan milföylerin içerisine rendelediğim peynirleri ve dilimlediğim sosisleri koydum kenarlarına çentik attığım milföyleri de saç örgüsüyle birleştirdim..


misafirlerimiz için hazırladığımız kurabiyelerimiz ve böreklerimizin yanında ev yapımı salatalık turşularımızdan da servis ettik..
 
 
hem tabaklarımız hemde gündüzümüz çok keyifliydi..
 

 

29 Ocak 2013 Salı

fırında çıtır hamsi..

          çok şanslı bir yerde oturuyorum doğrusu.. salı, çarşamba ve pazar günleri evimizin yakınına semt pazarları kuruluyor.. bunun için aman pazar gününü kaçırdım telaşı olmuyor pek bende.. birine muhakkak denk geliyorum..
          geçen çarşamba günü yine oğluşumla pazara gittik.. benim hem oğlum hem en yakın arkadaşım Doğu.. markete, pazara, alış verişe, gezmeye hep birlikte gidiyoruz hemde çok büyük bir keyifle..
          pazardan tazecik sebzelerimizi, meyvelerimizi almış dönüyorduk ki hamsilere takıldı gözümüz.. akşama yemek yapmamıza rağmen Doğu'yla hamsi isteğimize karşı koyamadık..


          eve gelip balıkların kılçıklarını hemen temizledim.. balıkları yıkadıktan sonra suları süzülsün diye süzgeç içerisine tuzlayıp bıraktım.. genişçe bir tabağın içerisine galeta unu koydum suları süzülen balıkları iç içe gelecek şekilde birleştirdim galeta ununa da buladıktan sonra yağlı kağıt serdiğim tepsiye dizdim.. balıkların üzerine 1-2 yemek kaşığı zeytinyağı gezdirdikten sonra fırında pişirdim.. Doğu'cuğuma çerez gibi oldular çıtır çıtır..
          tabi balık yanında ne ister yeşil yeşil salata..

 
          herkese afiyet olsun..

27 Ocak 2013 Pazar

kış akşamları kestanesiz olmaz..

          maşallah bu gece oğlum sofradan kalktı kalkalı ağzı hiç durmadı.. pastasını yedi, ıhlamurunu içti ve aklına tabii ki kestane geldi.. beraberce girdik mutfağa..



          önce kestaneleri göbeklerinden çizdik.. yarım saat kadar suda beklettikten sonra iyice ısıttığımız tavaya kesik göbekleri alt tarafa gelecek şekilde dizdik.. kesilen kısımlar ayrılmaya başlayınca kestaneleri ters çevirdik ve tavanın altını kıstık.. biraz da böyle piştikten sonra tavadan aldık.. soğuyunca kestaneleri soyma ve servis görevi ise oğluma ait..
          ana oğul akşam keyfi.. hadi bize afiyet olsun..




misafirlerimize hediyelerimiz..

          oğlumun doğum gününe gelen misafirlerimize küçük birer hediye vermek istedik.. apar topar bir gecede hazırladığım araba magnetler çok şirin oldu..

 
 

          internetten bir araba modeli, evdeki keçeler, mıknatıs halkalar ve uykusuz birkaç saat sonunda misafirlerimize küçük birer anı..

25 Ocak 2013 Cuma

neler mi hazırladık doğum günümüze??

    patatesli börek..

   
      öncelikle böreğimizin içi için haşladığım patatesleri soğanla birlikte kavurdum, tuz karabiber ve kimyon katıp şöyle bir karıştırdım.. ilk yufkayı masaya serip üzerine süt ve eritilmiş margarin sürdüm ve ikinci yufkayı serdim. yufkaları 12 parçaya böldüm içine harcını koyup kalın rulolar halinde sardım..
      eğer böreği bir gece önceden sarar ve buzlukta bekletirseniz çıtır çıtır oluyorlar..
      buzluktan çıkardığım böreklerimin üstüne yumurta sarısı sürdüm biraz da susam serpip 250 derece de kızarıncaya kadar pişirdim..


   siyah beyaz trufflar..                                                                                                          

      bir tencere içerisinde 7 kaşık irmik, 7 kaşık şeker, 1 pk vanilya ve 3 su bardağı sütten bir muhallebi pişirdim. sürekli karıştırarak soğumasını sağladım ki bu kısım biraz meşakatli oluyor.. eğer karıştırmazsanız da üzeri kabuk tutuyor ki bu hiç hoş olmuyor.. muhallebi biraz soğuyunca içerisine 1 pk kremşantiyi toz halinde döktüm ve karıştırmaya devam ettim.. muhallebi iyice soğuyunca da ceviz büyüklüğünde toplar yuvarladım, kimisini hindistan cevizine kimisini de kakaoya buladım.. buzdolabında birkaç saat dinlendirdim..


    mercimekli köfte..

 
      2 su bardağı kırmızı mercimeği 4 su bardağı suda      haşladım.. haşlanan mercimeklerin içerisine 1,5 su bardağı ince bulgur koydum biraz tuz ekledim ve kabarması için kenara bıraktım.. 2 adet soğanı ince ince kıydım sıvıyağda biraz kavurup 2 yemek kaşığı salça ekledim.. kabaran mercimek ve bulgurların yanına kavurduğum soğanları, kimyonu, karabiberi, kıydığım yarım demet maydanozu ve arzu ettiğimce limon suyunu ekleyip güzelce bir yoğurdum..
      sağolsun şekillendirme konusunda yavrukuşum ezgişim imdadıma yetişti.. ellerine sağlık nar çiçeğim..

iyi ki doğdun doğuuuu..

          kuzucuğum, yavrukuşum, minik oğlum doğu'cuğumun doğum gününü kutladık haftasonu.. sömestre tatiline denk gelen doğum günümüzü biraz öne çektik.. kutlamaya kısa sürede karar vermemize rağmen iki gün boyunca tempolu bir hazırlık süreciyle gecemizi atlattık :))


          pastanemize gittik ve bu sene için üzerinde GALATASARAY ımızın olduğu bir pasta siparişi verdik.. ama sanıyorum ki pastamızı yapan usta fenerbahçeliydi çünkü bize pembe süslemeli bir pasta yaparak son dakikada sinirlerimizi bozmayı başardı.. ama sağolsun sevgili arkadaşım Pelin'in yardımlarıyla o pembe süslemelerden biraz olsun kurtulduk.. ayrıca poğaçalarda Pelin'ciğimin mağrifeti..
          böyle dar zamanlarda bir işe kalkıştığımda yanlız olmadığımı görmek beni çokk mutlu ediyor.. Pelin'ciğimin poğaçaları, sevgili anneciğimin gül böreği ve elmalı keki masamızı şenlendirdi..
          sevgili dostlarımızla çokk güzel her zaman anacağımız bir gece geçirdik.. doğu'cuğum en yakın arkadaşları (solunda) yağız ve (sağında) arda ile birlikte..


       iyiki doğdun oğlum iyiki doğdun hayatımın gülen yüzü, narım, nurum, balım iyi ki doğdun..
       

13 Ocak 2013 Pazar

bahçelerde börülce..

          bahçelerde börülce, oynar gelin görümce :)) gerçi bana hiç nasip olmadı ama görümcemle göbek atması!! neyse..
          kışın bakliyat pişirmeyi çok seviyorum.. kuru börülceyi çokça tercih ediyorum ailece çok seviyoruzz.. hele üzerine de biraz nar ekşisi gezdirdin mi oooo yeme de yanında yat..

malzemeler:
1 kase kuru börülce
2 yemek kaşığı zeytinyağ
1 büyük boy soğan
3 yemek kaşığı domates rendesi
1 çay kaşığı kimyon
tuz

          kuru börülceleri yemek yapmadan yaklaşık 2 saat önce ıslatıyorum.. genellikle bakliyatları düdüklü tencere de pişirmeyi tercih ediyorum.. soğanları yemeklik doğrayıp zeytinyağı ile düdüklü tencere içerisinde kavuruyorum ve domates rendesini de ekliyorum..hepsi birlikte kavrulunca ıslattığım börülceyi, kimyon ve tuzu ekleyip börülcelerin üzerini yaklaşık 2 parmak çıkıncaya kadar sıcak su ekliyorum.. düdüklü tencereyi kapatıyorum ve 2. basınç seviyesinde 10 dk pişiriyorum..



          servis ederken üzerine biraz nar ekşisi gezdirebilirsiniz börülceye çok yakışan bir aroma.. afiyet olsun..

NOT: bakliyat pişirirken biraz kimyon ekliyorum çünkü bakliyatın midede oluşturduğu gazı engelliyor, tavsiye ederim deneyin..

sevimli spagetti..

     oğluşumla birlikte yapmayı ve yemeği çok sevdiğimiz bir makarna.. hem kolay hemde hımmmm çok lezzetli..

malzemeler:
1/2 paket spagetti
5-6 tane uzun sosis
2 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı domates rendesi
kekik - tuz

          sosisleri çok kalın olmayacak şekilde dilimliyoruz ve belli aralıklarla makarnalara diziyoruz..



          kaynar tuzlu su içerisine attığımız makarnaları uzayıncaya kadar pişiriyoruz..


          makarnaları süzdükten sonra tencerede tereyağ ile domates rendesini kavuruyoruz.. kekiği koyuyoruz ve domates rendesi biraz koyulana kadar kavuruyoruz.. son olarak makarnaları da tencereye ekliyoruz ve sosla özleşmesini sağlıyoruz..


          bizim çok büyük keyifle yediğimiz makarnaları umarım sizlerde beğenirsiniz.. afiyet olsun..

annemin eskileri, benim yenilerim :))

     eskileri atmamak gerek diyorlar ya doğru!! sevgili anneciğim sevdiği kazaklarını atmamış saklamış eee bu durum kime yaramışşş idil'e yaramışş :))


 
  ben de sevdiğim birçok kıyafetimi saklıyorum.. eee vintage diye bişi var dimi.. hem belli mi olur doğu'cuğumdan sonra belki birde kızım olur yada benim olmasa ezgiş'imin olur :))

gitti saçlarım..

     3 senedir röfle ile kulladığım saçlarımı çok yıprandıkları için hiç istemesem de geçen aylarda koyultmak zorunda kalmıştım.. bugün de aklımda yokken -ezgişim sağolsun- elimizde olan saçlardan da olduk..
     değişiklik yapmak çok hoşuma gitti doğrusu.. hele bir de çevreden gelen güzel tepkiler iyice keyfimi yerine getirdi..


 

9 Ocak 2013 Çarşamba

bizim evde akşamlar tatlısız olmaz :)

                                                 eşimle favori tatlımız, en favori tatlımız..
          ailece tatlı yemeye bayılıyoruz.. bu tatlıyı yapmaya başladığımdan beri de sık sık istek alır oldu.. galiba ailece en kötü alışkanlığımız bu, akşam çay içerken sürekli aranıyoruz :) sütlü tatlı mı olur, kurabiye mi olur, kek mi olur bilmem ama biri kesin olur bizim evin akşam sohbetlerinde..



   muhallebili lokum

malzemeler:
3 su bardağı süt
3 yemek kaşığı tepeleme un
5 yemek kaşığı toz şeker
1 paket vanilya
1 paket kremşanti
kremşantiyi hazırlamak için süt
1/2 su bardağı hindistan cevizi veya yarım paket ufalanmış kakaolu bisküvi
1 su bardağı dövülmüş ceviz

          süt, un, şeker ve vanilyayı karıştırıp orta ateşte kıvamlı bir muhallebi pişiriyoruz.. büyük dikdörtgen borcamın dibini hindistan cevizi veya ufalanmış bisküvi ile kaplıyoruz ve muhallebimizi eşit bir şekilde borcama yayıyoruz.. muhallebinin biraz soğumasını bekliyoruz ve kremşantiyi hazırlayıp onuda muhallebinin üzerine iyice yayıp cevizleri serpiyoruz ve buzdolabında yaklaşık bir gün bekletiyoruz..
     !!! muhallebi sıcak iken kremşantiyi yaymaya çalışırsanız kremşanti eriyor ve hiç hoş olmuyor.. (başıma bir kere geldi de..)
          servis etmek için muhallebiden dikdörtgen parçalar kesiyoruz ve rulo yapıyoruz.. eğer buz dolabında az beklerse tatlı rulo yapma işlemi zorlaşabiliyor..
          afiyet olsun..

sıcak sıcak..

          akşam için yemekleri hazırlamış acaba önünden çorba da yapsam mı yapmasam mı diye düşünürken sevgili kardeşim '' aa bu soğuk kış günü çorbasız olmaz '' dedi ve işe koyuldu.. her zaman yaptığımız klasik çorbalarımızdan yapmamaktı aklında olan.. bende mutfağı ona bıraktım..


malzemeler:
1 adet soğan
4 yemek kaşığı domates rendesi
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 tutam karabiber
1 su bardağı kesme makarna (erişte)
5 su bardağı sıcak su
tuz






          soğanları ince ince kıyıp sıvıyağ da iyice kavurdu, salçayı ekledi.. bir iki karıştırıp nane, karabiber ve tuzu da koydu.. ardından sıcak suyu ilave etti kaynamaya başlayınca erişteleri koydu.. erişteler uzayıncaya kadar kaynadı çorbamız.. malzemelerin yanına yazmadım ama bizim çorba biraz sulu olunca tavada biraz un kavurduk ve çorbayı böylelikle koyultmuş olduk :) ne yalan söyleyeyim kavrulan unu kokusu çorbaya çokk yakıştı.. bizim uydurma çorba soframıza ayrı bir tat, tarif defterimize de yeni bir sayfa ekledi..
          afiyet olsun..


8 Ocak 2013 Salı

aaa kar yağmış..

 veee evet yılın ilk karı işte yağdı..


          beni uyku tutmamış bilgisayarın başında oyalanırken dışarıdan gelen seslerle irkildim.. eee tabi gecenin bu saatinde sakin olur buralar.. doğruldum camdan dışarı baktım oda neee kar yağmışş..


          kartopu oynamayı özleyenler sabaha kadar dayanamamaktan mı yoksa karın keyfini bu sakinlikte kendi başlarına çıkarmak istediklerinden midir bilmem sokaklardalar.. hatta bisiklete binenler bile var ışıklı ışıklı çok güzel görünüyorlar.. benim bile içim kıpırdanmadı dersem yalan olur pek severim deli işi şeyleri :))
          galiba önceden kar yağdı mı daha çok hoşuma giderdi.. dışarıya çıkmak, kartopu oynamak, kardan adam yapmak, kar üstünde yamaçlardan kaymak ne eğlence ne eğlence.. şu an ise aklımda: yarına kadar kar çok artar mı? ezgi'şim okula rahatça gidebilir mi? doğu'cuğum tam iyileşmeye başlarken kartopu oynama derdine tekrar hasta olu mu? soruları dönüp duruyor.. sanırım yapabileceğim tek şey önlem aldıktan sonra her şeyi gidişatına bırakmak.. neyse ben biraz daha kartopu oynayanları izleyeyim, bu saatte yapabileceğim en keyifli iş bu herhalde..
          iyi geceler...

annem annem.. canım annem..


    ah annem ah ne de iyi bilir patlıcan, biber,taze fasulye kurusunu çok sevdiğimi.. anneannemin köyde bir emek hazırladığı kışlık kurularımız canım annemin elinde harika yemeklere dönüşüyor. bizsiz boğazından geçmemiş koymuş kaplara göndermiş..ellerine sağlık güzel annem..


çocuğunuz kereviz yemiyor mu? kolayı var..

    birçok anne gibi ben de sebze yemeklerine burun kıvıran bir çocuğa sahibiyim.. oğluşuma sebze yedirebilmek için türlü denemeler yapıyorum.. genellikle kerevizi zeytinyağı ve portakalla pişiriyorum ve oğluşuma yediremiyorum : ( 
    denemelerim esnasında oğluşumun damak tadına uyabilecek bir çorba denk getirdim, çok mutluyum..




malzemeler :
2 tane orta boy patates
3-4 tane havuç
1 tane büyük kereviz
2 tane orta boy soğan
2-3 diş sarımsak
2 yemek kaşığı domates salçası
1 çay bardağı pirinç



   


 ben bu çorbayı düdüklü tencerede yapmayı yeğliyorum hem daha pratik oluyor hemde sebzeler çok daha güzel pişiyor.. soğanları ve sarımsakları zeytinyağında biraz kavurup salçayı ekliyorum.. patatesleri, soğanları, havuçları küp küp doğruyorum ve tencereye ilave ediyorum. pirinç ve biraz da tuz koyduktan sonra sebzelerin üstünü biraz geçecek şekilde sıcak su koyuyorum.. düdüklü tencerenin 2. kademe basınç ayarın da 10 dk pişiriyorum. blenderdan geçirdiğimde bazen koyu kıvamlı olabiliyor bu durumlarda biraz sıcak su ekleyerek çorbayı seyreltiyorum. eğer kerevizin kokusunda baskınlık hissedersem de üzerine kuru nane serpiyorum.. afiyet olsun..

7 Ocak 2013 Pazartesi

ezgişimin en sevdiği kurabiye: mantar kurabiye

    akşamüstü canım kardeşim, biricik kuzum ezgim aradı.. finallere evde çalışmaktan sıkılmış küçük bir atmosfer değişikliği için bize gelmeye karar vermişti.. tabii kendi gelmeden siparişi geldi :)) msj atmış ve tatlı bir şeyler hazırlamamı istemişti..
    hemen mutfağa girdim en sevdiği kurabiye olan mantar kurabiyeleri hazırlamaya başladım..



malzemeler:
1 yumurta
1/2 paket margarin
1 su bardağı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
alabildiğince un
üstünü süslemek için kakao

    tüm malzemeyi yoğurup ele yapışmayacak yumuşaklıkta bir hamur hazırlıyoruz. margarinli kurabiyeler biraz fazlaca un alıyor, unu az koyarsanız da fırının sıcağıyla kurabiyeler yayılıyor. dikkat etmenizde fayda var. ceviz büyüklüğünde yuvarladığımız kurabiyeleri pişirme kağıdı serdiğimiz tepsiye diziyoruz. üzerine ise kakaoya buladığımız pet şişe kapağıyla (ben litrelik coca cola kapağıyla yapıyorum) biraz bastırarak desen veriyoruz. önceden ısıtılmış fırında 175 °C  15-2o dk pişiriyoruz..



    kurabiyelerimiz hazırrr.. ezgişim derslerinin başında, bizde televizyon karşısında.. afiyet olsun :))

6 Ocak 2013 Pazar

kahvaltılıklar fırından..

   tabiki de bir pazar sabahı blog başına oturan insan önce kahvaltılıklardan başlar.. günün belki de en keyifli öğünü hele ki bizim gibi yeme içmeye düşkün bir aile iseniz..


   kahvaltıda pratik ve lezzetli yiyecekleri çok seviyoruz.. daha dün yaptığım kahvaltılıklar da tam bu türden.. tost ekmeklerinin üzerine biraz zeytinyağı gezdirdikten sonra üzerine peynir dilimledim ve vazgeçilmez baharatlarımla lezzetlendirdim.. benim tercihim kekik, kimyon ve kırmızı biber oldu.. tabii bir tanesi baharatsız o da annesi ve babasına hiç benzemeyen oğlum için :)
   200°C de peynirler eriyinceye kadar fırınladım. miss gibi kahvaltılıklarımız hazır..






merhaba..

          bugün bu işe başlamak için en uygun zaman.. garip ama gerçek olarak!! erken kalktım :)) eşimi işe yolladım ve haftasonu haberlerinin başına geçtim.. ne zamandır kafamda tasarladığım blog oluşturma fikrinin ilk temellerini atma zamanıydı. hem yapmayı hem yemeği çok sevdiğim tarifleri, el işlerimi, okuduklarımı, izlediklerimi, gezdiklerimi, gördüklerimi paylaşabileceğim, kendi dilimin döndüğünce anlatabileceğim bi sayfa..
          benimle birlikte sizlerde hoşgeldinizz..