27 Şubat 2013 Çarşamba

benim kitaplarım

     deliler gibi kitap okuru olamadım hiçbir zaman.. ama yine de elimi kitapsız bırakmayı da hiç yakıştıramıyorum kendime.. bazen üç günde bitiyor kitap elimde bazen bir ay da.. çok beğenerek okumama rağmen Ahmet Ümit'in bab-ı esrar kitabını hala biteremedim mesela.. gerçi Allah'ın izniyle bu gece bitecek inşallah.. sevgili kardeşim ezgi geçen gün kafa yapıyordu benimle 'hala bitiremedin mi diye' sevgiler burdan kendisine:))

    
     herhalde bugüne kadar en hızlı okuduğum kitap zülfü Livaneli'ye ait olan serenad kitabıydı.. mükemmel bir kitap ki ben zaten zülfü Livaneli'ye hayranım.. eğer okumadıysanız şiddetle tavsiye ederim..


     elimden gelse tek tek gösterip anlatmak isterdim size kitaplarımı ama şimdilik topluca gösteriyorum.. kütüphanemin sağ üst köşesi şiir kitaplarıyla dolu.. ağır romantizmle hiç alakası olmayan bir insan olmama rağmen şiirler babamın aşılamasıdır bana.. şiir kitaplarımın çoğu da canım babacığıma ait zaten.. yanınıza gelip aniden şiir okumaya başlayabilir :

al beni, avut beni
ruhunla soluk beni
ay vurmuş ıslanmışım
kokunla kurut beni

      nihat Behram'ın bu şiiri mesela babamcığımın zihnimde yer etmiş hatırası..


     uspenski'nin fedor amca kitabı daha küçücükken benim okumayı sevmemi sağlayan kitap.. üstümde emeği çokk yani.. şimdi oğlum okuyor kitaplarımı.. bir zamanlar benim küçücük ellerimin tuttuğu kitapları şimdi oğlumun okuyor olması inanın çok büyük bir haz..


     aslında ister benim kitaplarımı ister başka kitapları okusun farketmez.. yeter ki okumanın kıymetini bilen etrafında dönen dünyanın farkında olan bir çocuk olsun.. okusun, görsün, düşünsün.. körü körüne inanmasın hiçbir şeye..

26 Şubat 2013 Salı

D.I.Y.# 3 eldiven ördüm..

     örgü örmeyi çokk seviyorum.. benim için bir terapi yöntemi kesinlikle.. ama bilen bilir öyle büyük işlere girişmem malum daralmadan ben işin bitmesi şart :)) bu eldiven Minnoş'um, kardeşim ezgim'in fikriydi bende uyguladım.. sonuç gayet memnun edici oldu..


     tabii ben eldivenimi örüp bırakmadım birde kurdele ile süsledim.. malum süslü olmak başa bela:))

24 Şubat 2013 Pazar

D.I.Y.# 2 duvar saati

     oğlumun bir can sıkıntısı nöbetinde onu oyalamak için aniden aklıma gelen bir proje bu.. evde bazı ilaç firmalarıdan gelen hediye saatler vardı.. bende o saatlerin reklam kısımlarından hiç hoşlanmıyor bu yüzden de kullanmıyordum..



     elimizdeki saatlerin içlerin açtık Doğu'nun kendi seçtiği resimleri yazıların üstünü kapatacak şekilde kestik ve yapıştırdık.. açma kapama işlerini ben, fotoğrafları yapıştırma işini oğlum yaptı..
     Doğu'yla birlikte keyifli zaman geçirdik.. artık bir mutfak saatimiz var diğer saat ise büyük anneannemize (mübeccel Sultan'a) hediye oldu..



ahh saçlarım ahh..

     saçlarım ahhh benim büyük derdim.. senelerce kızıl ve kahverengi olarak kullandığım saçlarıma 3 sene önce eşimin hiç istememesine rağmen röfle yaptırdım.. ''röfle bir hastalık'' dediklerinde gülerdim oysa ki doğruymuş.. vazgeçemedim.. takii saçlarımın uçları yanıp kopuşmaya başlayıncaya kadar.. iş böyle olunca birkaç ay önce saçlarımı kendi rengine döndürdüm, boyunu da kısaltmak zorunda kaldım.. işte böyle.. sevdim mi böyle saçlarımı?? -- sevdim.. ama hala aklım o uzun röfleli saçlarımda..
     tabii bu yıpranan saçlarım olduğu yerde düzelmiyorlar.. bende saçlarım için elimden geleni yapıyorum.. şöyle kii..


     bir süredir kullandığım bu ürünler bana göre bir mucize.. yada şanslıydım saçlarımın ihtiyacını tam karşılayacak ürünler seçmiştim..


     La Roche-Posay Kerıum Extreme Softness Physıologıcal shampoo yani olağanüstü yumuşaklık sağlayan fizyolojik şampuan.. daha şişenin yarısına gelmeden saçlarımdaki yumuşaklığı farketmeye başladım.. saçlarım daha geç kirleniyor ve kolay kolay yağlanmıyor.. düzenli kullanımla vaadettiği hafifliği sağlıyor..

     
     argan yağını duymayan, kullanmayan kalmadı artık sanıyorum.. bu saç maskesinin de temel bileşeni argan yağı, omega yağ asitleriyle de destekleniyor..
     saçlarım kısaldığından beri fazla pres yapmaya başladığım için bu maske saçlarımın daha fazla yıpranmaması ve tekrar yapılanması açısından bir kurtarıcı..  ben hafta da bir kere kullanıyorum benim için yeterli oluyor..
     bekliyorum eyyy saçlarım dinlen, beslen ve uza.. çünkü röfleli saçlarımı geri istiyorum :))

pratik bilgiler # 2

 
     tahammül edemediğim şeylerdendir, buzdolabındaki o kötü koku.. keyifle buzdolabına yaklaşırsınız acaba ne yesem diye.. buzbolabının kapısını bi aralarsınız iştah falan kalmaz..
     ama tabii ki bununda bir çaresi var.. Allah'ıma çok şükür yarattığı herşey mucize.. ne yapıyoruz peki: hemen küçük bir kasenin içerisine biraz süt koyuyoruz ağzı açık ve dökülmeyecek bir şekilde dolaba yerleştiriyoruz.. birkaç gün boyunca sütü değiştirerek tekrarlıyoruz.. süt dolaptaki tüm kokuyu bünyesine çekiyor..
     tabii en önemlisi ilk önce buzdolabındaki o kokunun sebebini buluyor ve dolaptan uzaklaştırıyoruz :))
     benim gibi burnu hassas herkese sabır diliyorum.. çok fazla koku almak çoğu zaman çok can sıkıcı olabiliyor..

21 Şubat 2013 Perşembe

güzel bir çekiliş daha buldum..

dörtdörtlük.blogspot.com' a nice 1000 takipçiler diliyorum.. darısı başıma inşallah..
        
 bunlara


ya da bunlara

 
 
sahip olmak istiyorsanız      tık tık..

kitap kurdu böjük'ten harika bir kitap çekilişi..

 
     kütüphaneme yeni iki kitap fikri hiçte fena değil.. gerçekten keyifli bir çekiliş.. eğer sizde bu kitaplara sahip olmak isterseniz..
                  tık tık..
 
 
 

20 Şubat 2013 Çarşamba

pratik bilgiler # 1

     bugün takılarımı karıştırırken eşimin uzun süredir takmadığı gümüş bir yüzüğünü buldum.. fakat bir süredir takıların içinde unutulmuş olduğundan biraz kararmışş.. eşime küsmüş karalar bağlamış galiba :)) her neyse, eşime götürdüm tekrar takmak istediğini ama kötü göründüğünü söyledi..
     başladım tabii ki internette araştırmalarıma.. benim bu yüzüğe derhal bir çözüm bulmam gerekiyordu.. buldum da..

                      '' diş macunu''

     parmağınıza biraz diş macunu alın, yüzüğü güzelce ovun ve iyice durulayın.. pırıl pırıl parlıyor maşallah..
     yüzüğü aldım göğsümü gere gere eşime götürdüm.. bu kadar kısa sürede nasıl hallettiğimi baştan çözemese de bu pratikliğim eşiminde hoşuna gitti.. şimdi yüzük parmağında..
    

8 Şubat 2013 Cuma

hımm... kremalı mantarlı tavuk..

     geçen gün ilk defa yapmayı denediğim bu yemek eşimi ve beni kendine hayran bırakmayı başardı!!


     tavayı güzelce kızdırdıktan biraz zeytinyağı ekledim ve içerisine tavukları koydum.. tavuklar güzelce kavrulunca soğanları da ekledim.. soğanlar iyice eriyip kaybolunca mantarları koydum ve suyunu çekene kadar pişirdim.. yemeğin ana öğeleri tamamen pişince bir paket kremanın tümünü tavaya boşalttım, tuz ve biraz karabiber ekledim.. biraz kaynattım krema özdeşleştiği anda altını kapattım..
     bu arada yemek yaparken çok fazla ölçüm belli olmuyor:)) sizlerde hangi malzemenin yoğun olmasına istiyorsanız ona göre bir yol çizin kendinize..
     afiyet olsun..

bunlar da benim LA ROCHE-POSAY larım..

     la roche-posay ürünleriyle tanışıklığım iki sene öncesine dayanıyor.. o zamandan beri ürünlerini severek kullanıyorum ki kalitesi tartışılmaz.. ayrıca ürünlerin hiçbiri paraben içermiyor!! içiniz rahat olsun..


işte bunlar eşim ve benim kullandığımız ürünler:
sol baştan sırasıyla

hydreane rich - kuru ciltler için nemlendirici krem (daha çok kışları tercih ediyorum) (benim için)

thermal spring water sprey - selenyum içeren, serbest radikal eliminatörü, yatıştırıcı termal su (aldığım ürünlerle birlikte hediye olarak gelmişti, yaz için ideal fresh bir ürün) (benim için)

physiological cleansing gel - normalden karmaya dönük ciltler için temizleyici jel (benim için)

effaclar gel - yağlı ve hassas ciltler için sabun içermeyen temizleyici jel (eşim için)

effaclar duo - sivilce ve siyah noktalara karşı çift etkili krem (eşim için)

hydreane legere - normalden karmaya dönük hassas ciltler için nemlendirici krem (yazları tercih ediyorum) (benim için)

unutmadan;



dermo - pediatrics güneş koruyucu - çocuklar için çok yüksek korumalı güneş koruyucu süt (doğu'cuğum bütün yazını yüzme kursunda geçirdiği için bu ürün elimizden hiç düşmüyor) (oğluşum için)

D.I.Y.# 1 bir oğluşuma birde bana boyunluk..

     örgü örmeyi çok seviyorum.. fakatttt kesinlikle beni sıkıntıya sokacak uzun sürecek modelleri sevmiyorum.. başlamalı ve bitmeli benim örgülerim:))


     Doğu için ördüğüm bordo boyunluk.. bir yumak yetip artıyor.. ben selanik örgüsüyle dilediğim genişlikte başlayıp uzunca ördüm, silindirik bir şekilde diktim.. yumuşacık oldu, Doğu'cuğum da çok sevdi..


     benim boyunluğumda evde kalan yarım iplerden krem renk bir ip ile simli bir ipi iki kat sardık.. anneciğim elleri dert görmesin genişçe başlayıp 1 ters 1 düz uzunca ördü.. uzun ördük çünkü dilediğimde hem başımı saran bir kapişon hem boyunluk olarak kullanabiliyorum.. geçen sene gittiğimiz Bursa - Uludağ gezisinde de çok işime yaramıştı doğrusu..



     sevgili anneciğim ilk boyunluğumu severek kullandığımı görünce bir boyunluk daha örmüş bana:))
     annem bana örgüler örüyor, ben Doğu'ya.. eee ne demişler herkese annesinden var fayda..

LA ROCHE-POSAY


La Roche Posay Redermic [R], Saf Retinol (%0,1) ve özel Retinol güçlendirici kompleks (Retinol Linoleate+Adenosine) içerikli yapısı sayesinde cilt yaşlanmasına karşı etkili bir şekilde savaşır.
* İnce çizgilerden derin kırışıklıklara, güneş hasarından dengesiz cilt tonu ve yapısına kadar çeşitli sorunlara karşı etkilidir.
* Ektra akışkan ve yağsız yapısı ile anında emilim sağlar.
* İçeriğindeki La Roche Posay Termal Suyu ile cildin hassasiyetini korur.
* İnce uçlu başlığı sayesinde hedeflenen bölgeye etkili bir şekilde ulaşmasını sağlar.
* Günde bir kere gece kullanılmalıdır.
* Her sabah güneş koruyucu kullanılmalıdır.
* Günlük bakım rutini şöyle olmalıdır;
* Gündüz,
Kırışıklık ve Sıklık Kaybı İçin;
Redermic Ps (Kuru ciltler için)
Redermic PNM  (Karma ciltler için)
Redermic Yeux (Göz)
Güneş Koruyucu
* Gece,
Foto Yaşlanma, Belirgin Kırışıklıklar ve Erken Yaşlanma Lekeleri İçin;
Redermic R
Redermic Yeux (Göz)

DAHA FAZLASI İÇİN BİR TIKK..
http://blog.kozmetikdetrend.com/la-roche-posay-redermic-r/

bursa gezimiz..

     sömestre tatilini eşimin izni olmadığı için evimizde geçiriyoruz.. tabii oğlum Doğu bu durumdan oldukça şikayetçi.. bizde oğlumuzu biraz olsun gezdirmek adına geçen haftasonu Bursa'ya gittik..
     en az Doğu kadar bizim de keyif aldığımız bir gezi oldu.. navigasyon cihazı yolun ortasında bozulmasa daha da iyi olacaktı.. ama ne demişler ''sora sora bağdat bulunur''.. bizde sora sora gitmek istediğimiz her yere ulaştık..


     ilk durağımız tophane ve ulu camii civarıydı.. burada ki mistik havadan etkilenmemek mümkün değil.. bunca zamandır Bursa'ya gelip gidip buraları görmediğim için kızdım kendime..
     işin komik tarafı ben buralardan böylesine etkilenmiş gezip, dua ederken bir bayanın yanıma gelip falıma bakmayı teklif etmesiydi..!


     Doğu'nun merakla beklediği yerlerden birisi de Tofaş Anadolu arabaları müzesiydi.. benim favorim faytonlar olmasına rağmen Doğu tabiki de en çok yarış arabasını beğendi..


     sırada ki durağımız ise bursa hayvanat bahçesiydi.. o kadar keyifliydi ki..


     sanırım hayvanat bahçesini bir tur daha dolaşabilirdim ama eşim ve oğluşum acıkmıştı ki bilen bilir erkekler açken hayat durur :))
     şanslıydık hayvanat bahçesinin yanında İskender Efendi Konağı vardı ve İskender kebaplar bizi bekliyordu.. burası restore edilmiş eski bir konak böyle yerleri hep çok sevmişimdir..


     evet burası konaktan küçük bir kare çünkü diğer kısımda eşim vardı ve onu kesmek durumunda kaldım :))
     küçük ama çok güzel bir geziydi.. bana gezme olsun zaten her an her yere gidebilirim :)) bu arada eğer Bursa'ya Kemalpaşa üzerinden gidiyorsanız yolda NGS den tatlı yemeden sakın geçmeyin..

7 Şubat 2013 Perşembe

ojelerden önce bakım..

     evet ojeleri çok seviyorum ama bakımlı elleri daha çok seviyorum.. bu konu da çok pratik bir yardımcım var..

    
     eczanemden aldığım bu ürün törpü ile tırnaklarınızı şekillendirdikten sonra tüm pürüzleri yok ediyor.. içindeki yağlar sayesinde de ellerim yumuşacık oluyor ve ferah kokusu da bir harika..


     üründen çok az kullanmanız yeterli oluyor.. böyle olunca da ürün uzunca bir süre dayanıyor.. hem pratik, hem hesaplı açıkçası.. SPA INSTANT MANICURE adıyla her yerde bulabilirsiniz..

hangi oje yakışmaz ki kız sana ??

     sanıyorum lise yıllarımda beri hiç üşenmeden zırt pırt oje sürer çıkartırım.. süslü olmak konusunda annem hala kime çektiğimi çözemese de ben çok seviyorum bu halimi.. süslüyüm dedin mi de rengarenk tırnaklar şart..
     bu aralar kullanmayı, rahatlığını ve renk çeşitlerini çok sevdiğim ojeler işte bunlar..


     ojelerin numaraları
sol baştan M127 - 01 - 25 - M109 - M122 - M110 - M128

     aslında oje çılgınlığım bunlarla sınırlı değil :))


     tam bir çekmece dolusu sevgili kardeşim Ezgi'nin saçma sapan olarak nitelendirdiği ojem var.. olsuuunn.. benn hepsini çok seviyorum.. halasının kuzusu Ceylin'im de çok seviyor hem bu çekmeceyi.. bende onun küçücük tırnaklarını boyamayı çok seviyorum..
     kız halaya çekermiş bizim yavrukuşum Ceylin de bana çekicek galiba..